Şarkıcı
- Zeynep Doruk
- 5 Oca 2020
- 2 dakikada okunur
- "Ne iş yapıyorsun?"
- "Şarkı söylüyorum, şarkıcıyım."
- "Aaa ne güzel, hayat sana güzel valla. Çalışıyoruz biz sabahtan akşama kadar, canımız çıkıyor. Sahne ne güzel ya..."
Olay sanıldığı kadar basit değil. Şarkıcı olmayı seçmemin nedenleri var. Hep sahnede değilim. Anlatmaktan yorulduğum anlar var. Hatta anlatmaya bile uğraşmadığım sadece bir gülümsemeyle geçiştirdiğim zamanlar...
Hayatı özünden anlamaya çalışma ve şarkı söyleme nedenlerim bir. Şarkıcı olmak demek, söylediğin melodilerin, tüm kelimelerin, harflerin, renklerin ve ötesinde yatan duyguların içinden geçebilmek demek. İçinden geçebilmek, dile getirmek değil. İçinden geçebilmek için o duygularla tanışıyor olman gerek, onlarla zaman geçirmiş olman, zaman zaman tüm o hissiyatların hayatını yönetmesi, o duyguların seni tamamen kaplamasına izin vermek demek.
Şarkıcı olmak; dışarıdaki dünyayı algılamaya, anlamlandırmaya çalışırken kendi altın kafesinin demirlerini de her gün esnetmeye çalışmak demek.
Şarkıcı olmak, ruhunun bedeninle olan bağlantısını hiç koparmamak demek. İçinde yaşadığın durum ne kadar huzurlu ya da çalkantılı olursa olsun, gözlerini kapayıp bahsettiğin o duyguya senkronize olmak adına, o şarkı süresince kendini bir kenara koyup, tümden yok olmayı göze almak demek.
Kariyerine şarkıcı olarak başlayıp, para, ün ve bunun gibi egosunu sürekli besleyip özünü emen tonlarca şey "kazanmış" olan insanlar tanıyorum. Onlar artık birer şarkıcı değil, başka kalıplara bürünmüş şarkı söyleyen, kendisi ve Evren'le bağlantıyı yitirmiş ruhlar... Kanımca müzik piyasasındaki en büyük tehlike uyuşturucu ya da alkol değil, bu hale gelmek.
Bana sorarsanız; farkındalık olmadan şarkıcı olunmaz. Farkındalık olmadan şarkıcı kalınmaz. Farkındalık yolu etraf binlerce acı mayınıyla kaplıyken, sakatlansan bile varacağın yerden çok yürümeye olan tutkundan geçer.
Şarkı söylemek; dünyevi zamanda 3-5 dakika sürse de, aslında derin bir tavşan deliğinden içeri düşmekten farklı değil. Şarkı söylemek, karanlıkta sadece duyguların, notaların ve onları teker teker, birer birer özenle işleyen sesinin bir yerlerinden tutarak o karanlık seni yutsa da yolunu bulmaya çalışmak demek.
Şarkıcı olmak; aslında çırılçıplak olmak demek. Ruhunun hiç güneş görmemiş taraflarını başkalarının gözü önüne cesaret ve özgüven eşliğinde ışıklarla sermek demek.
Şarkıcı olmak; zavallı bir hayalperest damgası yemek demek.
Şarkıcı olmak; zamandan ve mekandan bağımsız şekilde hiç kimse görmeden ordan oraya sürüklenmeyi göze almak demek.
Şarkıcı olmak; içsel yolculuğunu, anlam arayışını, hayata tutunma şeklini sürekli olarak pes etmeden değişik şekillerde devam ettirmek için koyduğun zaman ve emek demek.
Bütün bunların ışığında, biri size "şarkıcıyım" dediği zaman bu adımları kendi çapında teker teker geçen birini hatırınızda tutmanız gerektiğine inanıyorum. Diğer her şey, bence birer dekor.
Ve bütün bunların ışığında, bir kez daha utanmadan, başım dik söyleyeceğim son şey; kendimi bildim bileli şarkıcı olma yoluna baş koyduğum ve son nefesimde bile şarkıcı olarak kalmayı başarabilmeyi dilememdir.
ZD

Comments